Pick-up araçlar amaca göre hizmet etmek için dizayn edilmiş görev adamlarıdır. Binek otomobillere göre ağırlıkları, motor performansı, yakıt tüketimi, konforu ve hatta en önemlisi yola tutunma güdüleri çok farklıdır. Normal bir binek otomobille 90 km/s ile girdiğiniz ve rahatça döndüğünüz bir virajı, pick-up araçla alamayabilirsiniz. Yerden yüksekliği, boyutları, rüzgarın şiddeti ve kapalı-açık kasa olması belirleyici faktörlerden sadece birkaçı olacaktır. Kendisini güvende hissetmek için pick-up alan bir sürücü eğer bu farklılıkların bilincinde değilse diğer sürücüleri de tehlikeye atıyor demektir. Boyutları bile çok büyük olan bu otomobilleri park ederken dahi çok dikkatli olmak gerekiyor. Aksi durumlarda kaskonuza büyük görevler düşeceği kesin.
Toyota’nın yenilenen pick-up temsilcisi Hilux’un 4x2 ve 4x4 olmak üzere iki farklı çekiş sistemine sahip versiyonu bulunuyor. Hilux’un 4x2 seçeneğinde ‘Basic’ ve ‘Comfort’ olmak üzere iki değişik donanım seviyesi sunuluyor. Hilux’un 4x4 versiyonunda ise ‘Freedom’ ve ‘Adventure’ isimli donanım seçenekleri mevcut. Kullanma fırsatı bulduğumuz araç Hilux 4x4 Adventure modeliydi.
Bizi ilk olarak karşılayan Hilux’un sinirli bakışlarıydı. Toyota ambleminin bulunduğu geniş ön ızgara ve kaputun ön cama yakın bölümüne konumlandırılan hava girişi Hilux’un asabi görünümü perçinlemiş. Bu aralık intercooler’a hava girişini artırmak üzere tasarlanmış. Tampon altında bulunan hava girişi, çekik gözlü far dizaynı ve büyük sayılabilecek sis farları da agresifliği devam ettiren çizgiler olarak gözüküyor.
Toyota Hilux’un çift kabinli versiyonunda yaşam alanı yeterli seviyede. Ön-arka bölümlerde baş veya diz mesafesi sorunu bulunmuyor. Kokpitte kullanılan malzeme ve işçilik kalitesi vasat seviyede. Zaten bu tür araçlarda lüks ve konfor aramak da pek mantıklı değil. Müzik sistemi yetersiz ve özellikle açma-kapama düğmesi sağ tarafta olduğundan sürücüyü gereğinden fazla zorluyor. Anlaşılan Toyota mühendisleri Hilux’un sürücüsünün araçtan başka hiçbir şeyle ilgilenmesini istemiyorlar ve bu görevi yolculara vermek istiyolar. Araçta bulunan en başarısız şeyin park sensörü olduğu kesin. Görünümü ve kullanımı hiç hoş olmayan sensör, aşırı gürültülü çalışıyor ve geç algılıyor. Öyle ki siz aracı geri vitesten çıkarıp ilerlemeye başlıyorsunuz ve hatta üçüncü vites aralığına geliyorsunuz ama hala park sensörü ötüyor.
Bozuk yollarda olduğu kadar asfalt zeminde de başarılı olan Hilux’un kaputunun altında 120 HP’lik 2.5 litre D-4D Dizel motor görev yapıyor. Özellikle dört çeker konumunda dik yokuşları rahatlıkla tırmanan Hilux’un birinci vitesi biraz zayıf kalıyor. İkinci ve dördüncü viteslerdeki uzun soluk Hilux’un bu açığını kapatıyor. Bir tekerlek yol tutuşunu kaybettiğinde bunu algılayan ve durumu düzeltmek için diğer tekerleklere gerekli torku dağıtan “Sınırlı Kaymalı Difransiyel Sistemi” kaygan zeminleri de kolayca aşmanızı sağlıyor.
Eksileri: Yakıt tüketimi, sinirli görünüm
Artıları: Malzeme, kabin uğultusu
TEKNİK TABLO
Motor: Sıralı beş silindirli, 2494 cc
Maksimum güç: 120 HP @ 2000 d/d
Maksimum tork: 324 Nm @ 2000 d/d
Son hız: 155 km/s