Sıradışı ismi ve şık tasarımıyla kısa sürede ilgi odağı olan Nissan Qashqai, serinin en güçlü versiyonu olan 2.0 Tekna Executive 4x4 ile uygun fiyata ekonomik ve atak bir SUV isteyenlerin kalbini hedefliyor. Yüksekliği 1615 mm, genişliği 1780 mm ve uzunluğu 4315 mm olan araç, yüksek station wagon benzeri yapısıyla yolcularını kabine kabul ettiği andan itibaren güçlü bir güven duygusu veriyor. Zaten büyük çoğunluğu off-road sanatlarından habersiz olan SUV kullanıcılarının da asıl istediği bu; trafiğe yüksekten bakarak hakim olmak, büyük gövdelerle trafik tacizlerinden kurtulmak.
Üstüne üstlük Qashqai’ın sadece 2.0 litrelik versiyonunda sunulan dört tekerlekten çekiş sistemi sayesinde SUV’ların tutunma garantisi de elde edilebiliyor. Çok daha hesaplı rakamlara! Ferah bir iç mekana sahip olan Qashqai, özellikle arka koltuk yolcularını rahatsız edebilen eğimli tavan çizgisini saymazsak ön ve arka bölümlerde yeterli kullanım alanına sahip. Otomobilde sürücü için sunulan oturma pozisyonu, sürüş hakimiyet hissini yüksek tutuyor.
Direksiyon üzerine yerleştirilen butonlar sayesinde müzik sistemi, yol bilgisayarı ve bluetooth özelliği kolayca kontrol ediliyor. Ama altılı CD değiştiriciye sahip olmasına karşın müzik sisteminin otomobilin hissettirdiği genel kalite düzeyine yakışmadığını düşünüyoruz. 1.6 litre motora sahip ağır kanlı versiyona göre hayli agresif olan Qashqai, özellikle ikinci ve üçüncü viteslerde gaz emirlerine çok çabuk, etkileyici cevaplar veriyor. Tam gaz direktiflerinde depara kalktığını hissettiren Qashqai’ın hızlanma isteği 160 km/s’den itibaren belirgin olarak azalıyor ki, aslında bu hız bile yerden yüksekliği bu kadar fazla olan otomobiller için hayli riskli.
Qashqai’ın, Hypertronic adlı CVT otomatik şanzımanı, (kökeni Primera’ya kadar uzanan sürekli değişken oranlı vites kutusu) istenildiğinde manuel olarak da kullanılabiliyor. Otomobili daha diri ve akıcı kullanmak için CVT şanzımanın tepkilerine alışmak ve doğru hızlarda doğru vitesleri seçmek gerekiyor. Verdiğimiz emirlere tepkileri hızlı ve doğru olan şanzıman, CVT vites kutularının çoğunun ortak problemi olan gecikmeli ve kısa tepkisizlikten sonra adeta patlayarak güç aktarımı sorununu yaşatmıyor.
“Yüksek station wagon”umuzu (!) -literatürde ‘crossover’ olarak geçiyor!- SUV’lara hesaplı alternatif haline getiren kontrol ünitesi All Mode 4x4, vites konsoluna yerleştirilmiş; yani her an el altında. Değişen yol ve sürüş koşullarına göre Qashqai’yı hem önden çekişli, hem de dört tekerlekten çekişli olarak kullanmak mümkün. Konsoldaki dairesel kumandayla sürüş modları seçilebiliyor. 2WD modunda önden çekişli olarak yakıt ekonomisine hizmet edecek şekilde kullanabildiğimiz otomobil, Auto modu seçildiğinde tekerleklerden birinde patinaj ya da kayma olduğunda gücü arka akslara da aktarıp “gerektiğinde 4x4” özelliği kazanıyor. Lock ise sürekli dört tekerlekten çekişe kilitliyor.
Şüphesiz bu otomobille patika yolculukları dışında iddialı arazi sürüşleri yapmak mümkün değil ama kar olsun yağmur olsun kaygan yüzeylerde sorunsuz ilerlemek mümkün olabiliyor. Zaten cüsseli SUV’lerin de çoğunda bundan fazlası hayal. Önde McPherson, arkada bağımsız çok kollu süspansiyon sistemine sahip olan Qashqai, düzgün asfaltta ‘düzgün kullanıldığında’ sürüş konforunu üst düzeyde tutabiliyor. Şehirde de dört tekerlekten çekiş sistemine güvenip riskli kullanımlara kalkışmak tutunma kayıplarıyla sonlanıyor; sonuçta bu otomobil yüksek! Yoldan çıkıp patika yolculuğuna başladığımızdaysa mekanik aksamlardan gelen gürültü ve dolayısıyla biraz sarsıntı da bize eşlik ediyor.
Qashqai’ın süspansiyonu tatlı sert koşulları bile pek sevmiyor. Bu denemeden otomobilin sadece şehir bulvarlarında dolaşmayı sevdiğini notlarımıza ekliyoruz. Zaten iddiası da SUV’ların yaptığını daha hesaplı fiyata, üzerinde şehir trafiğinde gerekmeyecek yükler taşımadan yapmak değil miydi?