İlk kez 2006 Detroit Otomobil Fuarı’nda tanıtılan GL, meşhur G serisiyle aynı genleri taşıyor. İri cüssesiyle her an meraklı bakışların hedefi olan GL, dar sokaklarda biraz yavaşlamak istiyor, fakat aracın etrafına yerleştirilen sensörler sayesinde takılmadan geçebiliyor. Sensörlerin tek bir kötü yanı var; aracın etrafından yaya bile geçse sensör uyarısı alabiliyorsunuz. Sıkışık trafikde bu sorunu aşmak için park sensörünü devre dışı bırakabilirsiniz. Araç o kadar başarılı ki, biraz önce söylediğimiz ufak tefek sorunlar ve arka çaprazdaki görüş açısı eksikliği dışında herhangi bir sorunu bulunmuyor diyebiliriz. Ne olursa olsun benim gibi “büyük” araç sevenler için “vazgeçilmezler” listesine giren Mercedes GL, 4MATIC olarak 320 CDI, 420 CDI, 450 CDI ve 500 CDI motor seçenekleriyle satışa sunuluyor.
Bizim kullanma fırsatı bulduğumuz araç ise GL 320 CDI 4MATIC.
224 HP gücündeki 3.0 litrelik V6 motorla rahat hareket eden araç, 1600 d/d gibi düşük bir devirde 510 Nm tork üretiyor. 9.5 saniyede 0-100 km/s hızlanmasını tamamlayan GL 320 CDI, karma kullanımda 100 km’de ortalama 9.9 litre yakıt tüketiyor. AIRMATIC hava süspansiyonu, adaptiv süspansiyon sistemi ADS, 4ETS çekiş sistemi ve ESP ile birlikte GL, zor koşullarda dahi iyi bir arazi kabiliyeti ve yol tutuşu sağlıyor. AIRMATIC süspansiyon, araç yüksekliğini 140 km/s hızdan sonra 15 mm alçaltıyor.
Arazide ve sudan geçerken ise araç yüksekliği sürücü tarafından 30 mm, 80 mm ve 110 mm olarak üç aşamada yükseltilebiliyor. Ağır arazide ve toprak yokuşlarda bile zorlanmayan araç, Mercedes-Benz’in sürekli 4x4 sistemi 4MATIC ile donatılmış. Arazi için geliştirilen Offroad – ABS, kaygan ve dik zeminde fren mesafesini kısaltıyor. DSR sistemi (iniş hız ayarı) aracın dik inişlerde önceden belirlenen hızla hareketlenmesini sağlıyor. Deri döşeme, ahşap aksesuarlar, Thermotronic klima gibi detayları barındıran kokpit, aracın karakterine ve klasına uygun.